بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَإِذۡ نَادَىٰ رَبُّكَ مُوسَىٰٓ أَنِ ٱئۡتِ ٱلۡقَوۡمَ ٱلظَّٰلِمِينَ ١٠

Bir vakit de Rabbin, Musa’ya nidâ buyurdu: git o zalim kavme dedi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَوۡمَ فِرۡعَوۡنَۚ أَلَا يَتَّقُونَ ١١

Firavun kavmine, daha sakınmıyacaklar mı?

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ رَبِّ إِنِّيٓ أَخَافُ أَن يُكَذِّبُونِ ١٢

Ya Rab! dedi: doğrusu ben korkarım ki beni tekzib ederler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَيَضِيقُ صَدۡرِي وَلَا يَنطَلِقُ لِسَانِي فَأَرۡسِلۡ إِلَىٰ هَٰرُونَ ١٣

Ve göğsüm daralır, dilim açılmaz, onun için Harûna da risalet ver.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَهُمۡ عَلَيَّ ذَنۢبٞ فَأَخَافُ أَن يَقۡتُلُونِ ١٤

Hem onlara üzerinde bir günah var, ondan dolayı korkarım ki hemen beni öldürürler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ كـَلَّاۖ فَٱذۡهَبَا بِـَٔايَٰتِنَآۖ إِنَّا مَعَكُم مُّسۡتَمِعُونَ ١٥

Hayır, buyurdu: haydi ikiniz bir, âyetlerimizle gidin, her halde biz sizinle beraberiz, dinliyoruzdur.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَأۡتِيَا فِرۡعَوۡنَ فَقُولَآ إِنَّا رَسُولُ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ١٦

Haydin Firavun’a varın da deyin : inan biz, Rabb’ül-aleminin resulüyüz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَنۡ أَرۡسِلۡ مَعَنَا بَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ ١٧

Ben-î İsraili bizimle beraber salıver.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ أَلَمۡ نُرَبِّكَ فِينَا وَلِيدٗا وَلَبِثۡتَ فِينَا مِنۡ عُمُرِكَ سِنِينَ ١٨

Â, dedi: seni çocukken bizde büyütmedik mi? hem bizde ömründen senelerce kaldın.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَفَعَلۡتَ فَعۡلَتَكَ ٱلَّتِي فَعَلۡتَ وَأَنتَ مِنَ ٱلۡكَٰفِرِينَ ١٩

Hem de o yaptığın fiîli yaptın, o halde sen o nankör kâfirlerdensin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ فَعَلۡتُهَآ إِذٗا وَأَنَا۠ مِنَ ٱلضَّآلِّينَ ٢٠

O vakit, dedi: o fiîli yaptım şaşkınlardandım.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu